4 Ağustos 2010 Çarşamba

Aykut Hoca'nın Basın Toplantısından Yansıyanlar



Çok hata yapılan defans hattıyla başlarsak;
  
  "Lugano’nun sakatlığının ötesinde, esas problem geç gelmesi. Sağlam da olsaydı, geç geldiği için randımanlı oynaması mümkün görünmüyordu. Sakatlığı, tuzu biberi oldu. Oyunculardan ziyade takım savunması iyi değildi. Bunu tamir etmeliyiz, yarın ve ilerleyen maçlarda. Bu durum kapasitesi ve forma tecrübesi yüksek oyuncuların aramıza katılmasıyla düzelecektir. Sakatlığından ötürü Lugano’nun futbol hayatının tehlikeye girdiğini söylemek hayalcilikten de öte çok iddialı bir söz olur. Lugano hakkındaki tahminimiz ve beklentimiz, ilk lig maçı veya turu geçersek bundan sonraki Şampiyonlar Ligi maçına yetişeceği yönünde. Sakatlık durumunun sizin söylediğiniz kadar olduğunu tahmin etmiyoruz.''
  
  Bilica gibi her an ne yapacağı belli olmayan ama kapandığımızda gerçekten yararlı olan birinin, maçın gidişatına göre yedek kulübesinden oyuna dahil olması gerekmektedir. Ama şu şartlarda yabancı bir stoper alınacağını düşünmüyorum, belki sürpriz isimler gönderilir kontenjan açılırsa alınabilir. Bilica 6 yabancı sınırına takılmadıkca Lugano'nun yanında olacaktır. Zaten Aykut Hoca da kişilerden çok takım savunmasına yöneleceklerini, öncelikle bunu düzelteceklerini belirtmiş. 
  Sağda Gökhan yerini aldı mı YB maçındaki gibi bol hatalı bir defans beklemiyorum ben bundan sonra. ''GG - Tota - Bilica - Andre'' bu seneki savunma hattı büyük ihtimalle bu isimlerden oluşacak. Bilica yerine yabancı kuralına göre Bekir ya da İlhan ile rotasyon yapılacaktır. Lugano'nun sakatlık durumuyla da ilgili birinci ağızdan alınan bilgi yüreklere su serpmiştir herhalde.
  
  
Transfer konusunda;

''Camiada böyle bir sıkıntı çok net gözüküyor. Bu konuda basının da beklentisi var. Basının da beklentisiyle büyük bir sıkıntı varmış gibi görülüyor. Benim de beklentim var ama yazıldığı çizildiği gibi değil. Benim beklentim tanıdığım ve performansını şekillendirebildiğim oyuncuların takıma katılması yönünde. Forvet arayışı ve transferi bu işin kaymağı olacak ama; Özer, Mehmet Topuz, Gökhan Gönül, Lugano ve Uğur Boral gibi oyuncuların takıma katılması da en az yabancı forvet arayışı kadar önemli.''

''Transfer 1 Eylül’e kadar olacaktır. Buna son transfer demek yanlış olur. Hem Fenerbahçe hem de diğer takımlar için bunu söylemek yanlış olur. İhtiyaç olursa başka oyuncu da düşünürüz.''
  
  Bu sene transferlerde Aykut Hoca'nın parmağı olduğu açık ve net görünüyor. Ve kesinlikle taraftardaki sabırsızlık gibi bir duruma düşmeden, istenen oyuncuya odaklanıyor. Red edilse bile 'aman şimdi ne olacak, bu taraftar ne der?' korkusuyla Brezilya pazarına sarılmıyor kimse ya da üç beş menajerin kakalamaya çalıştığı oyunculara kulak asılmıyor. İstenilen takım ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Yaratılmaya çalışılan bu hızlı takım kesinlikle Aykut Hoca'nın eseridir. Bu eserin alınacak -Fenerbahce'ye yakışan- bir forvetle tamamlanması da an meselesi artık, biraz daha sabır..
  İyileşecek oyuncular ile hiç olmayan orta saha alternatifleri de yerlerine yerleşecektir. İşte o zaman takımın ne oynayacağı hakkında daha çok bilgi sahibi olacağız.
  
  
Guiza hakkında;

''Guiza düzeldi. Onun hakkındaki tasarruf bilinen tasarruf. Ayrılma veya kalma yolunda bir şey çıkmazsa, Guiza’dan faydalanmaya bakacağız. Bu konuyu 2-3 gün sonra düşünmeye başlayacağız. Guiza problemini Perşembe veya Cuma gününden itibaren düşüneceğiz.''
 
  
  Bence Aykut Hoca Guiza'yı kadroda düşünmüyor. Büyük ihtimalle satılamasa bile kiralanacağını düşünüyorum, belki değer kazanıp satılabilmesi için. Zira Guiza eğer kalırsa zor olan satış durumu imkansız hale gelecektir. Şu günlerde Rubin Kazan'ın istediği dedikoduları var. 7 milyon gibi bir rakama çıkabiliyorlar. Bu ortamda, Guiza'ya Ruslardan başkası bu fiyatlardan talip olmaz zaten.


Young Boys maçı;
  
  'Young Boys maçının en büyük kriteri; bu takımımız Şampiyonlar Ligi’nde yer almak istiyor. Bu maç, bizim Şampiyonlar Ligi’ne yükselmemiz için bir araç olacak. Fenerbahçe’nin Young Boys’u nasıl eleyeceğini düşünüyoruz ve tüm konsantrasyonumuz bu yönde.''
  
  İlk maçın akıl almaz defans hataları, rakibin beceriksizliğiyle birleşince farkı zor atlamıştık. Bu futbolun aynısı Kadıköy'deki ilk maçta da sergilenirse eğer, üstüne de eleneceğimiz bir maç olursa sonuç çok ama çok kötü olur. Taraftar o kadar dolu ki, boşalmak için en ufak bir su damlası yeter de artar. Bu nedenle Ts maçından sonra ilk kez çıkılacak bir Saracoğlu arenası ve burada alınacak -harika futbol ile- galibiyete herkesin ihtiyacı var. Bu takım bunu yapacak güce sahip, her ne kadar tam kadro olmasa da..
  
  
Maç kadrosu;
  
  ''Kadroyla ilgili çok açık bir bilgi vermeyim ama Gökhan gönül 1 haftadır idmana çıkıyor, uzun bir dönemden sonra ürkekliğinin olması normal. Burada karar, Gönül’ün kendini ne kadar hazır hissettiğiyle ilgili. Gönül önemli bir oyuncu.Dia ise bir aksilik olmazsa yarın sahada olacak. Maça 24 saatten fazla bir süre var ama bugün için Dia’nın kadroda olduğunu söyleyebilirim.'' 
  
  Gökhan bence oynamak isteyecektir ve sağdaki yerini Önder'den alacaktır. Böylece defans biraz daha toparlanacaktır.
Volkan - Gökhan - Bilica - Bekir - Andre - Baroni - Emre - Stoch - Alex - Gökhan
Bu kadro ile çıkılacağını düşünüyorum eldeki imkanlarla, tek fark Önder - Gökhan, Kazım - Dia
  Stoch ve Dia ilk kez Saracoğluna, Dia ayrıca ilk kez sahaya çıkacak. İkisi de geleceğimizin teminatı olabilecek kapasiteye sahip isimler. Sakatlık sorunu yaşamamalarını diliyorum.
  
  
  Toplantının Emre ile yapılması da ayrı bir manidardı. Medya bu sene çok erken başladı Emre'ye yüklenmeye. Aykut Hoca kolay kolay yedirmeyecektir Emre'yi. Bizim de Emre'ye sahip çıkmamız lazım. O bu takımın ateşleyicisi olacak bu sene!
  
  
  
  3 Ağustos 2010
  
  Emre ÖZTÜRK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder