12 Mayıs 2012 Cumartesi

Haklıyız, Kazanacağız!



daha önce uyanılmamış
kasvetli bir
sabah
üç temmuz
çubuklu'ya çamur
çubuklu'ya iftira
çubuklu'ya öfke
                          kusuluyor

alnınızdaki tere
inanıyoruz
son damlasına
kadar
alınteriniz şerefimizdir
topuk yaylası
selçuk şahin
dayanamıyor
                     konuşamıyor
sahadaki teri
gören
gözleri konuşuyor
onun yerine
                     ağlıyor
o gün
anlaşılıyor
bizim derdimiz
başka.
kocaman yürekli
adam
konuşuyor
''..Ve bir ulu çınar gibi
heybetiyle güçlüdür
Fenerbahçe
esas olan budur.''
anlaşılıyor
bizim derdimiz
başka.

yetmiyor deplasmanlar
dar geliyor saraçoğlu
çağlayan'a deplase
oluyor çubuklu
metrise
                    gidiyor
rakip
kolluk kuvvetleri
devlet kademeleri
adalet mekanizmaları
biber gazları
plastik mermiler
kademede
mehmetçik basri
var
                       lefter
var
çubuklu'nun neferleri
var
bitmiyor maç
bitmiyor oyun
ama biliniyor
her atakta daha
sert bağırılıyor
haklıyız
                       kazanacağız
daha
sert bağırılıyor
çünkü
hesap günü
                       geliyor.
                     

6 Mayıs 2012 Pazar

ÇUBUKLU Zafere Yürürken




Korkunç ellerinle bastırıp yaranı
                                dudaklarını kanatarak
                                dayanılmakta ağrıya.
Şimdi çıplak ve merhametsiz
                                bir çığlık oldu ümid...
Ve zafer
        artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
                               tırnakla sökülüp koparılacaktır...

Günler ağır.
Günler ölüm haberleriyle geliyor.
Düşman haşin
                     zalim
                               ve kurnaz.
Ölüyor çarpışarak insanlarımız
- halbuki nasıl hakketmişlerdi yaşamayı -
ölüyor insanlarımız
                       - ne kadar çok -
sanki şarkılar ve bayraklarla
               bir bayram günü nümayişe çıktılar
                                        öyle genç
                                                ve fütursuz...

Günler ağır.
Günler ölüm haberleriyle geliyor.
En güzel dünyaları
                             yaktık ellerimizle
ve gözümüzde kaybettik ağlamayı:
bizi bir parça hazin ve dimdik bırakıp
                                gözyaşlarımız gittiler
ve bundan dolayı
                   biz unuttuk bağışlamayı...

Varılacak yere
                kan içinde varılacaktır.
Ve zafer
        artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
                                  tırnakla sökülüp
                                                koparılacaktır...

17 Eylül 2011 Cumartesi

HAFTA SONU BAHİS KUŞAĞI

BOLTON - NORWICH
İki çıkışa geçmek isteyen takımın mücadelesi.
Geride kalan 4 maçta galibiyeti olmayan Norwich(2B-2M) ile, tek galibiyet ve 3 yenilgi ile artık patlamak isteyen Bolton'un maçı.
Ligin yeni takımı Norwich'e göre bahanesi daha yüksek durumda Bolton'ın. Zira aldıkları 3 yenilgi peş peşe M.City-Liverpool-M.United üçleminden geldi. Owen Coyle geçen sezon geldiğinde takımın başına son haftaları bir başka oynamıştı Bolton, ama şu an ki fikstür durumunda oynadığı oyun yapısından bahsetmek zor. 3 büyük takımın dışında oynadıkları QPR deplasmanında 4 gollü galibiyet almışlardı ki, bu da bir nebze dişlerine göre rakip bulduklarında yapabileceklerini göstermişti.
Alınacak bahsi, artık bir yerden sonra patlaması lazım tezine dayanarak alıyorum.
Bolton için artık çıkışa geçme zamanı, yoksa kendilerini düşme potasında kabullenmeye başlarlar.
@ Bolton kazanır


INTER - ROMA
Gasperini'nin kafasındaki taktik dizilişin savunma bölgesi 3 adamdan oluşuyordu. Bu şekilde çıktıkları ilk maçta Palermo'dan 4 yiyince, Moratti'nin de baskılarıyla Trabzonspor maçına 4lü defans ile çıktılar. Roma maçları da 3. maçları olacak. Taktik dizilişe karmaşa hakim kısacası.
Roma teknik direktörlüğe Luis Enrique'yi getirdi ve oyuncu sirkülasyonu yaşandı. Şu durumda oyuncuların takıma adapte olması ve takımın bir kimliğe bürünmesi süreci yaşanıyor.
Sadece bu iki verinin üstüne, iki takımın da kaliteli hücum adamlarını ekleyerek bol gollü bir maç olacağını düşünüyorum.
@ 3 gol ve üstü
@ İki takım da gol atar



SIENA - JUVENTUS
Kötü günlerin izlerini silmeye çalışan Juventus, bu eylemine stadını değiştirerek devam etti.
İlk maçlarında Parma'yı dağıttılar diyebiliriz. Özellikle yeni transferlerden Vidal, hissedilen orta saha boşluğunu çok iyi kapatacak bir transfer. Pirlo'nun ofansa katkısının yanında bir de Pazienza gibi Napoli'nin iyi orta saha adamlarından olan bir ismi transfer ederek, bu sene ligi şampiyonluk kovalamak için kullanacaklarını gösterdiler.
Rakip Siena ilk maçında Catania ile golsüz berabere kaldı. Catania gibi evinde dişli olan bir takıma karşı gol yememek, iyi kapandıklarının göstergesiydi.
Yeni stad atmosferini, formunu, eski günlerin özlemini yanına alan Juventus'a güvenmek mantıksız değil.
Çok insanın canını yaktılar belki geçen sezonlarda ama bu sezon bambaşka bir Juventus var.
@ Juventus kazanır


NAPOLI - MILAN
Oturmuş bir hücum hattı-defansı-kalecisi olan Napoli, bu sezon avrupa kupaları hedefi değil de şampiyonluk hedefliyor artık. Bu oturmuş hatların yanına orta sahaya Gökhan İnler-Dzemalı takviyesi ile hücuma Pandev katkısı, bu hedefleri yakınlaştırıyor.
Rakipleri Milan hafta içi Barca deplasmanında direndi ve son dakikalarda Silva'nın kafasından gelen golle beraberliği kurtardı. Çok yoruldukları bu maç sonrası, Napoli maçının yükünü kaldırmaları zor olacak.
Napoli ise gittiği City deplasmanında 1-1'lk eşitlikle istediğini alarak döndü. Milan kadar zorlanmadıkları bu maçta Lavezzi'nin sakatlığı belkide tek sorundu. Bu maçta olması şüpheli, yerine onun kadar olmasa da sırıtmayacak bir Pandev oynayabilir.
Formunu yanına alan Napoli, İbrahimovic'siz Milan'ı puansız gönderebilir.
Yüksek oran arayanlar için güzel bir maç.
@ Napoli kazanır
@ Napoli kaybetmez



* Değişik kombinasyonlar adına İngiltere alt liglerden 3 maçı da şu şekilde girelim:
@ Brentford - Preston: iki takım da gol atar
@ Hartlepool kazanır

@ Stevenage - Notts: 3 gol ve üstü

Metris'e Selam, Seriye Devam | Gaziantepspor 1 - 3 Fenerbahce

Gaziantepspor-Fenerbahce maçında polisin içeri almadığı pankarttır.

   Hesaba katılmayan şeyler vardı:
Birincisi, bu taraftarın takımı bu kadar sırtlayacağı tahmin edilmedi.
İkincisi, ekonominin hızlı hamlelerle düzeltilmesi beklenmedi.
Üçüncüsü, ekonominin bozulmaması uğruna satılan oyuncuların yerine alınanların panik halinde değil de, bilinçli şekilde alınacağı düşünülemedi.
Dördüncüsü, takım-taraftar bütünleşmesinden doğan isyanın, güce dönüşmesi hesap edilmedi.
Ve beşincisi Alex'in de sürece dahil edilmesi unutuldu, belkide en büyük hatanız buydu.

   Uğur Boral'ın da söylediği gibi, Fenerbahce bu sene maç kazanmaya çıkmıyor, Onurunu kazanmaya çıkıyor. Ve bizler bu sene galibiyet-mağlubiyet ikileminde değiliz. Bu sene sarı-lacivert'i ne olursa olsun bağrımıza basmak, ne olursa olsun peşinden koşmak, sırtımızda taşımak en büyük görevimizdir.

   
   Fenerbahce hala kaldığı yerden devam ediyor.
   Ve Alex, bir Çinli'nin yine mi pilav-yine mi pilav isyanını, yine mi Alex-yine mi Alex isyanına döndürüyor, düşman tarafa doğru. 
  Uğur Boral giriyor, yarım saat ancak dolmuşken sakatlanan Mehmet Topuz yerine. Giriyor yıllar sonra, giriyor ama sağ kanada geçiyor. Yıllar sonra giren solak Uğur Boral sağ kanatta, hata kelimesi geliyor dilimizin ucuna ama çıkartamıyoruz, Aykut Kocaman alıyor çünkü onu oyuna, ve bu öyle bir isyan ki sağ kanatta bir Uğur Boral büyüyor, sırıtmıyor velhasıl ve Alex'e attırıyor golü.
   Bienvenu beliyle atıyor golü, ona o ortayı Ziegler kesiyor, Stoch yedek kulübesinde somurtuyor.
   Bienvenu golü atıyor kameralar Stoch'da.. Çok düşman var sarı kanaryam, hepsine sıra gelecek.
   Geçen sene soyunma odasından kovduğu Bekir'in bu seferde elini havada bırakıyor Tolunay Kafkas, hani şu 90+4'de attığımız golden sonra tribünlere küfürler eden adam, sana da sıra gelecek.

14 Eylül 2011 Çarşamba

1977'nin 14 EYLÜL'ü


Rivayet odur ki, o doğduktan sonra şöyle buyrulmuş: 
Bilinsin ki, bundan böyle DAHİ anlamındaki 'de' ayrı yazılacak!