11 Eylül 2011 Pazar

Siz Türkler Nasıl Diyor: ŞAMP..


   Serie-A
 başlayınca bir başka öter kuşlar, bir başka eser rüzgar, bir başka bakarız beyaz cama. Şart olsun deriz İnter-Milan derbisi izlenecek, şart olsun ''no al calcio moderno'' felsefesi her daim yaşayacak.
   Kızarız ama vazgeçemeyiz de, Sampdoria kupa maçını bağlar, bahisler yatar, kızarız ama Angelo Palombo'nun gözyaşlarına karışır gözyaşlarımız küme düşerlerken, unuturuz hepsini. Roma derbisini bekleriz, bekleriz de Juventus'a yapılan haksızlıkları unutmayız. Gözler Maldini'yi de arar, Nedved'i de, Baggio'yu da. Batigol çıksın da şu topa kafa vursun isteriz ama biliriz ki Hamsik de atsa o golü, Klose de atsa, yine bir başka coşarız. Livorno'suz çok eksik olsa da, Serie-A baştacıdır, MARADONA'sız Napoli'de!
   
Dün attık ilk adımını bu uzun yolculuğun, golcü Klose merhaba derken İtalya'ya. Sevgidir İtalya, sevgidir ama Napoli onun da üstündedir, ondandır ki, bir adım daha yakın duracağız Naples'a doğru!

SERIE-A 1. HAFTA
CESENA 1 - 3 NAPOLI


   3-4-3'ün cazibesi, WC 2010'da da Şili ile çekmişti beni. Hep muhalif olduğum 4-3-3 oynayarak Barcelona olacağını sanan takımlara karşı, benim de o derece bir 3-4-3 sempatim var işte. Bu oyuna cuk oturacak 2 kanat adamı tanıyorum, siz de tanırsınız, evet onlar tahminler doğru: sol koridor tek başına Carlos, sağ koridor da Cafu, o da tek başına. Bekler en pis işleri yapar. Arkaya adam kaçırırsa da yuhalanır, kademeye giremeyince de, hücuma yardım etmeyince de, gol atınca da ''atıyor ayda, yılda bir'' denilir ya, işte en çok da o çok koyar!
   Napoli için bu görev Dossena ve Maggio'nun. Görünüşte o denli işi götürecek isimler gibi durmuyor değil mi? Değil öyle işte. Takım olma olgusu, istikrar, çekirdek kadro. Bunlar Dossena'yı Carlos, Maggio'yu da Cafu yapar. Teşbihte hata olmaz derler ya, heh işte ondan..
   Önemli noktaları yazdık ya, geçelim en arkadan başlayalım, gelelim şimşekler grubuna kadar. Türkiye'ye de yolu düşmüş eldivenlerden De Sanctis var en geride. Kaleciler lige göre-takım yapısına göre bambaşka bir şey olur. Ve De Sanctis Napoli'de kendinde, arkamız sağlam yani iki gözüm!
   Üçlü tandemin en önemli kuralı istikrar ya, işte istikrarın göbek adı Cannavaro. O bilindik Fabio'nun kardeşi, 7 yaş küçüğü, alt yapıdan Napoli stoperi. Araya Parma kariyeri sıkıştırmış olsa da, Napoli çocuğudur o. Yanına da Campagnaro ve Aronica'yı aldı mı, işte o zaman istikrar daha da sağlamlaşmış oluyor.
   Ana merkeze geçince bir yutkunuyoruz. İçimizde yara Gökhan İnler'i 17.500.000 £'ya alarak kademe yükseldi göbekte, pas akışı daha da hareketlenmiş göründü ve zamanla bir kademe yükselmesini daha beklesek, boşa mı beklemiş oluruz? bilakis, olması gereken ve olacak şey bu! Gökhan'ın yanına Parma'dan 7.000.000 £'ya Blerim Dzemali alınarak Hamsik'in yükü bir nebze azaltıldı.
   Şimşekler grubu demiştik, söyleyin şimdi şu üçlüye ne dersiniz? ''Hamsik-Cavani-Lavezzi'' Napoli'nin geleceği. Maradona'yı üç kişide bulduk desek yeri midir bilmem de, yetişseydik onun zamanına daha başka konuşuyor olabilirdik belki. Bu şimşeklere uzun yol için takviyeler de gelmiyor değil, türk saçlı Pandev bunlardan ilk sıra bekleyeni.
   Velhasıl detaylı bir Napoli ve Serie-A yazısı yazamamıştık, malum olaylar soğuttu her şeyden, hepsini toplayalım buraya dedik, başlığı da Fanatik usülü attık, çünkü bu takım bu sene bu başlığı hak ediyor!

Ev atmosferi de yaşatalım bonus olarak:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder